Blogger Widgets

4 Haziran 2011 Cumartesi

Yeni WP 7'li Nokialar ve daha fazla bilgi

Yeni Nokia telefonlarının Windows Phone 7 ile geleceklerini çok önceden duyurmuştum. Hatta onlardan sonra uzunca da bir "düşünce" yazmıştım. Bana göre hâlâ Symbian daha iyi görünüyor. Ancak hep dediğim gibi, Nokia'nın sahibi biz olmadığımızdan ve Nokia da Nokia olduğundan bizi dinlemez. Ancak yapıp iflas edince öğrenecektir. Herneyse, ilk Nokia konspetinin daha rötuş atılmış görüntüleri ortaya çıktığından beri bir arşiv için uğraşıyordum. Hazır blogu da yeniledim, ben de bu arşivi göstereyim.

Yeni bir Nokia telefon, adını henüz bilmiyoruz, gerçekten kalbimi fethetmişti. İlk görüşte aşk gibiydi. Nokia'nın hiçbir tasarımına benzemiyordu. Çok narin, zarif ve ince duruyordu. Bizim Symbian Nokia'larında Nuron adını almış -ilk renkli telefon Nuron'du- ve Nokia'nın az parayla fazla stil taktiğiyle satılan telefonlara benziyordu. Çünkü Nuron'ların içi Symbian; o telefonun içi daha da kötü olan Windows Phone'du.

Nokia, daha sonra bazı Symbian çalışanlarını çıkartmaya başladı. O kadar fazla işçi çıkarılıyordu ki artık çalışan işçiler bile eylem yapmaya başlamışlardı. Nokia onları da dinlemedi, Finlandiya fabrikasındaki işçilerin önemli bir çoğunluğunu da çıkarttı. Bildiğiniz gibi Nokia bir Finlandiya markası. Tahmin edersiniz ki ana merkezleri ve ana fabrikaları da Finlandiya'da. Kısaca, Finlandiya fabrikası Nokia'nın kalesi gibiydi ve Nokia kendi isteğiyle onu da yıktı.

Hatta bunlardan önce size bir sitede gördüğüm ve Türkçe'ye çevrilmiş bir mektubu, Stephen Elop'un samimi açıklamalarını içeren mektubu- göstermek istiyorum:

Merhaba,

Bir zamanlar Kuzey Denizi’ndeki  bir petrol platformunda çalışan bir adam ile ilgili bir hikaye anlatılır. Hikayenin kahramanı, bir gece bütün platformu alevler içinde bırakan güçlü bir patlama sesi ile uyanır.  Kısa bir süre içinde etrafı alevlerle çevrilmiştir. Duman ve yakıcı sıcağın içinden geçerek zorlukla bu kaos ortamından platformun kenarına erişir. Platformun kenarından aşağı doğru baktığındaysa, görebildiği sadece karanlık, soğuk ve Atlantiğin sularıdır.

Alevler üstüne yaklaşırken, karar vermesi için birkaç saniyesi vardır. Platformun üstünde öylece bekleyebilir, ve çaresizce alevlerin arasında kaybolabilir ya da 30 metreden dondurucu suya atlayabilir. Kahramanımız yanan platformun üstünde öylece bekliyor ve bir seçim yapması gerekiyordu.

Beklenmedik bir şekilde atlamaya karar verdi. Normal şartlar altında, kahramanımız kesinlikle buz gibi suya atlamayı düşünmezdi. Ama şu an hiçbir şey normal değildi; yanan bir platformun üstündeydi. Kahramanımız atlayıştan ve dondurucu soğuktan kurtuldu. Kurtarıldıktan sonra yanan platformun hareketlerinde radikal değişikliklere neden olduğunu not edecekti.

Biz de, yanan bir platformun üstünde duruyoruz, ve hareketlerimizi nasıl değiştireceğimize karar vermeliyiz.

Geçmiş birkaç ayda hissedarlarımızdan, operatörlerden, geliştiricilerden, tedarikçilerimizden ve sizden duyduklarımı sizlerle paylaştım. Bugün, şimdiye kadar neler öğrendiğimi ve neye inandığımı  paylaşacağım.

Yanan bir platformun üzerinde bulunduğumuzu öğrendim. Ve, etrafımızda birden fazla patlama oluyor.  Üzerimizdeki doğru gelen alevi besleyen birden fazla kaynak var.

Mesela, beklediğimizden de hızlı bir şekilde rakiplerimizden gelen yoğun bir  alev var. Apple akıllı cep telefonunu yeniden tanımlayarak ve geliştiricileri kapalı ama güçlü bir ekosisteme dahil ederek pazarı alt üst etti.

2008 yılında, Apple’ın 300$+ fiyat aralığında pazar payı %25’ti. 2010 yılında bu oran %61’e yükseldi.  2010 4. çeyreğine geldğimizde Apple, bu pazarda yıldan yıla büyüyerek %78 gibi şahane pazar payına gelmenin keyfini sürüyordu. Apple bize eğer iyi bir tasarıma sahipseniz, müşterilerin yüksek fiyatlı cep telefonlarını tercih edebileceğini ve geliştiricilerin bu alana uygulama geliştirebileceğini gösterdi. Apple oyunun kurallarını değiştirdi, ve bugün, üst seviye pazarın sahibi.

Daha sonra, Android çıktı. İki yıl içinde, Android, geliştiricilerin ilgisini çekebilecek, müşterilere ve donanım üreticilerine destek sağlayacak  bir platform geliştirdi. Android üst seviye pazarı için gelmişti, ama şimdi orta seviyeye doğru geliyorlar, ve hızlıca giriş seviyesine 100 Euro altı pazara giriyorlar.

Giriş seviyesinin altını da unutmayalım. 2008 yılında MediaTek telefon yongaları için tamamlanmış referans tasarımları sağlamaya başladı. Bu sayede Çin’de inanılmaz ucuz fiyata cep telefonu üretmek mümkün hale geldi. Bazı hesaplamalara göre, bu ekosistem şu an global cep telefonu pazarının üçte birini oluşturuyor, dolayısıyla bizim gelişmekte olan ülkelerdeki pazar payımızı ele geçiriyorlar.

Rakiplerimiz pazar payımızı alevlerin içine iterken, Nokia ne yaptı? Biz geriye düştük, büyük trendleri kaçırdık, ve zaman kaybettik. Şu anda, doğru kararlar verdiğimizi zannediyoruz, ama şimdiye kadar edindiğimiz bilgi ve tecrübe ile, kendimizi yıllarca geride buluyoruz.

İlk iPhone 2007 yılında çıktı, ve bizim hala bu deneyime yaklaşan bir ürünümüz yok. Android sadece iki yıl önce geldi, ve bu hafta akıllı telefon pazarında bizi solladılar. İnanılmaz!
Nokia’nın hala parlak yaratıcı fikirler sunan kaynakları var, ama bu fikirleri yeterince hızlı bir şekilde pazara sunamıyoruz. MeeGo’nun üst seviye akıllı cep telefonu pazarında başarılı olacağına inanıyorduk, ama bu hızla, 2011 yılının sonuna kadar büyük bir ihtimalle sadece bir MeeGo ürünü pazara sunabileceğiz.

Orta seviyede, Symbian işletim sistemimiz var. Bu işletim sistemi Kuzey Amerika gibi lider marketlerde rekabetçi olmadığını kanıtladı. Ayrıca, Symbian müşterilerin hızlı artan ihtiyaçlarını karşılamakta gittikçe zorlanan bir platform olduğunu kanıtlıyor. Ürün geliştirmede yavaşlık ayrıca yeni donanımların avantajlarını fırsata çevirmede dezavantaj yaratıyor. Sonuç olarak, eğer eskisi gibi devam edersek, rakiplerimiz alıp başını giderken, biz çok çok daha geriye gideceğiz.

Giriş seviyesinde, Çin’li OEM üreticiler gittikçe daha hızlı ürün geliştiriyorlar. Hatta bir Nokia çalışanının şakayla karışık dediği gibi, “biz bir PowerPoint prezentasyonunu düzenleyene kadar”. Çin’li üreticiler hızlılar, ucuza üretiyorlar ve bizle rekabet ediyorlar.

Asıl şaşırtıcı olan ise, bizim doğru silahlar ile savaşmıyor oluşumuz. Biz hala belli fiyat aralıklarında "ürüne karşı ürün" yaklaşımını benimsiyoruz.

Cihazların savaşı artık ekosistem savaşına dönüştü. Bu, öyle bir ekosistem ki, sadece donanım ve yazılımdan oluşmuyor; geliştiriciler, uygulamalar, pazarlama, arama, sosyal uygulamalar, lokasyon bazlı servisler, e-ticaret  ve daha birçok şey bu ekosisteme dahil. Rakiplerimiz pazar payımızı ürünler ile ele geçirmiyor, tüm bir ekosistem ile ele geçiriyor. Bu demek oluyor ki, ya bir ekosisteme gireceğiz ya da kendi ekosistemimizi nasıl yaratabileceğimizi düşüneceğiz.,

Vermemiz gereken kararlardan biri.

İleri doğru atacağımız adım için çalışıyoruz. Bir adım, pazar liderliğimizi tekrar kazandıracak. 11 Şubat’ta yeni stratejimizi paylaştığımız zaman, bu dönüşüm için büyük bir çaba sarfedeceğiz. Ama inanıyorum ki hep birlikte önümüzdeki engelleri aşabiliriz.

Ansızın kendiği bulduğu yanan platform, kahramanımızın davranışlarında değişikliğe ve ne getireceği belirsiz geleceğe doğru bir adım atmasına neden olmuştu. Bu adam hikayesini anlatabildi. Şimdi, biz de aynısını yapabilecek büyük olanaklara sahibiz.

Stephen.

Artık, ben bu yanan platformu patlatmaya çalıştıklarını düşünmeye başladım. Neden böyle düşündüğümü merak mı ettiniz, yazımın devamında görebileceksiniz. 


Windows Phone 7 Mango. Yeni çıkan Windows Phone 7.1 sürümü, aslında öncelikle geliştiriciler için açıktı; ancak daha sonra bir hack ile herkesin kullanabileceğini fark ettiler. Sonra durum ne oldu bilmiyorum. Ancak şu var ki Microsoft geliştiriciler için çıkarttığı bu sürüme Türkçe desteğini eklememiş. Aslında bu benim için pek de sürpriz olmadı. Ben de olsam ben de Microsoft gibi yapardım. Ne de olsa biz başka ülkelerin aksine bilim adamı veya geliştirici çıkaracağımız yere durmadan ünsüz işe yaramayan ve hak yediklerini düşündüğüm -bir maça 2 milyon dolar verilir mi ya- futbolcular yetiştiriyoruz. Gerçekten, bu sürümün amacının ve hedef kitlesinin geliştiricilere yönelik olduğunu düşünürsek ben Fransızca bile eklemezdim.

İkinci olarak Nokia'nın bu platformu da Symbian'a benzeteceğini biliyorum, zaten onu göreceksiniz. Ama aynı zamanda kafanız da karışacak çünkü Nokia'nın hangi görünüme katkı yaptığını bilemiyoruz. 

Hayatta en nefret ettiğim şey, Samsung ana ekranları ve iPhone'un ana ekranın olmayışı. Bu nedenle tek çarem Nokia oluyor ki zaten Nokia tam bana uygun yapılmış gibi duran düzgün ve stabil; oyuncak gibi oynanamayan ana ekranlar geliştirmiş, bu konuda Nokia'yı seviyorum. Ancak Windows Phone 7 görüntülerine baktığımda, Nokia'nın nasıl olduysa Windows Phone'a bir ana ekran eklemiş olabileceğini ve ana ekranın Metro UI'yi içerdiğini görebiliyoruz. Menü de Anna dan oluşuyor.


Biraz da donanıma gelelim. Donanım konusunda Nokia'nın kendini aştığını söyleyebilirim. Amiral gemisi olan Nokia N97 128 MB RAM, N8 ise 256 MB RAM kullanıyordu. Bu telefonun 1 GB veya 1.5 GB lık bir RAM'e sahip olduğu söyleniyor. Ayrıca, N97 434 MHz saat hızında bir işlemci, Nokia N8 ise 600 MHz hızında bir işlemci kullanıyordu. Nokia bu telefonunda çift-çekirdekli 2 GHz saat hızında bir işlemci koymuş. 

Duyurulara göre cihaz, ST–Ericsson U8500 yonga setini kullanacak. Bu yonga setinin en büyük avantajı ise, daha önce Nokia tarafından test edilmiş olması ve tamamen Windows Phone için üretilmesi. Yani yeni telefon Nokia'nın en stabil telefonu olacak. Yazılım ve donanım düzgün bir saat gibi çalışacak.


Bu işlemcinin en önemli özellikleri ise:

  • Yüksek 3D Performansı,
  • Full HD 1080p kalitesinde videoları rahatça oynatabilme,
  • ARM Cortex A9 Mimarisi,
  • ARM Mali 400 GPU Entegrasyonu.
Aynı zamanda Nokia'nın kullanacağı bu işlemci / yonga seti, Windows Phone 7 işletim sistemine sahip akıllı telefonlarda kullanılan diğer yonga setlerinden çok daha işlevsel, hızlı ve güçlü.





Yazılıma geri dönelim. Bu da Nokia'dan Windows Phone'a katkı: Live Cubes. Göründüğü gibi People kısmı dışında pek bir hareketliliği bulunmayan Windows Phone menüsüne hareket katmış. Herhalde Nokia Windows Phone 7'yi geliştirirken kendine hazırlamaya çalışıyor.


İşte şimdi size kafa karıştıran soru geliyor:
Eğer Nokia, Metro arayüzüne yardım ediyorsa Metro'yu kullanacak demektir. Ancak gördüğümüz üzere telefon resimleri bize Anna - Metro karışımı yeni bir arayüz kullancağını gösteriyor. Nokia'nın Metro UI'si bu asıl Metro'nun yanından bile geçemiyor. Peki o zaman Nokia'nın amacı ne? 


Haydi buna bir cevap bulmaya çalışın ben de eleştireyim. Bakın nasıl da garip bir tablo oluşuyor. İsterseniz bir tane daha Live Cubes Örneği:




Herneyse, Nokia bu telefonun stilinden kazanacak gibi görünüyor bana göre. Bu nedenle de artık Windows Phone 7 işletim sistemine sahip bir telefon almaktan vazgeçtim. Gerçekten, Nokia beni bu konuda soğuttu. Windows Phone 7'nin sert hatlarını ve efektlerini severdim. Nokia onu iPhone'laştırdı. Artık yalnızca HTC HD 2 alabilirim. İyi günler.

1 yorum:

^^X-RaY^^ dedi ki...

Mektup çok içten olmuş :'(

Nokia Symbian'da kalmalıydı...